İHH

28 Haziran 2010 Pazartesi

çocuklar güneşi sabırsızlıkla beklemekteler



“Mesajımız çocuk haklarını savunanlaradır. Bugün Gazze karanlıklara gömüldü. Çocuklara karanlık dışında bir şey kalmadı. Çocuklar güneşi sabırsızlıkla beklemekteler”

11 yaşındaki Gazze’li Abdullah'ın 26 haziran günü, Gazze’de günlerdir süren elektrik kesintisi üzerine söylediği sözler bunlar.

Açık olan balkon kapısından içeri, mahalledeki onlarca evin açık olan pencere ve balkonlarından yayılan vuvuzela sesleri geliyor kulağıma.

Dev yayın organlarının haber sitelerine göz gezdiriyorum birer birer ve Gazze'deki elektrik kesintisi hakkında 2-3 satırlık bir haber bile ilişmiyor gözüme.

Ve o an anlıyorum, aslında « alışmak » bazen bir ‘nimet’ olmaktan çıkıp nasıl bir ‘lanet’e dönüşüyor insanlığımız üzerinde.

Elektrik mi ? Seyahat özgürlüğü mü ? Sosyal güvenlik mi ?

Henüz tam anlamıyla yaşama hakkına bile sahip olmayan insanlar için bunlardan bahsetmek önemsiz geliyor bize.

' Evet, Gazze "yarayan bir kanamız" ' diye tasdik ediyoruz her defasında bıkkın, otomat seslerimizle ve devam ediyoruz hayatlarımıza.

Sadece filistinde 1948’den bu yana süregelen ve artık alıştığımız bu haksızlığa göz yummak bazı zamanlarda daha da ağır geliyor. Bu yük altında eziliyorum. Omuzlarımda çok büyük bir baskı hissediyorum; fakat kemikleri israil askeri tarafından taşlarla kırılan filistinli gencin kemiklerinde hissettiği kadar ağır değil sanırım bu baskı...

Gazze’de özgürlüğü, ışığı, yaşama sevinci ellerinden alınmış küçük çocuklar karşısında her dakika daha da küçülüyorum. Ve sonunda dev çocuklar karşısında cüce yetişkinlerden biri olarak yerimi alıyorum bu insanlık savaşında.

Modern insanlarız vesselam. Duygularımız ve tepkilerimiz anlık. Hafızamız balık misali. Samimiyetsizlik çağın en yaygın hastalığı.

Peki dünya bu hal üzere dönmeye devam eder mi ?

Bence etmez. En azından etmemeli.

Bir şeyler yapmak lazım artık. Zira; çocuklar güneşi sabırsızlıkla beklemekteler…

4 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Kalemine sağlık....

    Kapıları çalan benim; kapıları birer birer…
    Gözünüze görünemem; göze görünmez ölüler…

    Son verin savaşlara; çocuklar üzülmesin.
    Vazgeçin hırsınızdan; soyunuz tükenmesin!

    Ne yazar hükmetseniz savaşlarla dünyaya?
    Ne tat alacaksınız çocuk sesleri yoksa?

    Çocuklar geleceğin umut ışığıdırlar.
    Söndürmeyin onları; bizi aydınlatsınlar....

    Çocuk; dosttur, sevgidir. hayattır. gelecektir.
    Çocukları sevmeyen murad görmeyecektir!

    Benim sizden kendim için hiç bir şey istediğim yok.
    Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk.

    Çocuklar öldürülmesin;
    şeker de yiyebilsinler…N.Hikmet

    YanıtlaSil
  3. öncelikle blog sayfanız hayırlısı olsun diyeyim, sonra da yüreğinize,kaleminize,gönlünüze sağlık.

    YanıtlaSil
  4. yorumlarınız için çok teşekürler...

    YanıtlaSil